Şampiyonlar Ligi - Finansal Fair Play : Bayern Munich, Barcelona, Real Madrid

Yazan: YNWA8 12 Nisan 2013 Cuma 0 yorum

Finansal Fair Play (FFP) Michel Platini tarafından futbol kulüplerinin mali açıdan finansal dengelerini sağlaması için başlatıldı. Uygulama 2009 yılında UEFA tarafından kabul edildi ama tam anlamıyla 2012/2013 sezonundan itibaren kulüplere baskı yapılarak uygulanmasına başlatıldı. FFP'nin amacı, kulüplerin parasal açıdan finansal disiplinlerini bozmamaları ve uzun ömürlü kulüpler olmalarını sağlamak.

Peki dünyaca ünlü kulüplerden hangileri FFP'yi dikkate alıyor?

Bayern Munich - Başarı Modeli


Alman ekonomisinin kriz tarafından vurgun yendiği süreçte Bayern Munich'in tam tersi süreçte ekonomisini dimdik ayakta tutmasının başlıca sebepleri nelerdi?

Son 20 yıldır herhangi bir finansal kaybı olmayan kulübün UEFA'nın radarına hiç takılmadığını söyleyebiliriz. Bu yüzden FFP'ye en uygun kulüp Bayern.

"Harcadığımızdan hep daha fazla üreteceğiz felsefesi ile hareket ettik" diye açıkladı bu durumu Karl-Heinz Rummenigge. Bayern, Brand Finance 2012 raporuna göre $786 milyon değer ile en değerli ikinci kulüp pozisyonundaydı.

Bayern Munich eski futbolcularının yeni futbolcuları ile harmanlandığı bir futbol krallığı gibi. Transfer pazarındaki akıllı hamleleri, sağduyulu davranmaları ve altyapılarından çıkan futbolcularına verdikleri önem başarılarındaki en önemli etkenler.

Schweinsteiger, Thomas Müller ve Holger Badstuber gibi futbolcular altyapı ürünleri ve daha fazlası da var.

Şampiyonlar Ligi'nde son üç sezonlarının ikisinde final oynayan Bayern Munich, açıkara puan farklı ile çoktan Bundesliga Şampiyonu ilan edildi. Bu sene Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Barcelona ile eşleştiler.

İstikrar aynı şekilde devam ediyor Bayern Munich için.

İspanya'nın Devleri - Barcelona ve Real Madrid


Barcelona ve Real Madrid çoğu zaman krize rağmen çok para harcayan İspanya'nın en iyi iki takımı. İspanyol devleri kendi televizyon haklarına karar verebilecek kadar büyükler. Yayın hakları ve forma sponsorluk anlaşmaları bu iki kulübe de her sene çok büyük paralar kazandırmakta.

Futbolun para ligi olarak bilinen Deloitte Football Money League, 2013 yılında yaptığı araştırmaya göre Real Madrid, €500 milyonu bir yıl içerisinde harcayabilen tek kulüp olma ünvanını kazandı. İspanyol devinin 2011/2012 sezonunda €512.6 milyon gibi ciddi bir rakam geliri olduğunu da belirtelim. Bir önceki yıla göre %7 bir artış var.

Madrid'in gelirindeki artışa rağmen, kâr oranı 2011/2012 sezonunda €31.6 milyondan €24.2 milyona düşmüş.

Bunlara rağmen Madrid, bilet fiyatları, forma satışları, düzenlediği yaz turnuvaları, taraftar kulüpleri ve dünya çapındaki bir sürü organizasyonları ile futbolculara harcadığı transfer paralarını, maaşları zarara geçmeden karşılayabiliyor. Yönetim bakımından en üst seviyede olan bir kulüp.

Bayern Munich gibi Barcelona'da, futbolculara büyük transfer paraları vermek yerine altyapılarında bulunan gençlere yönelerek büyük ölçüde finansal açıdan kazanç sağlayabiliyor.

Deloitte Football Money League'e göre Barcelona, 2011/2012 sezonunda %7'lik bir gelir artışı ile
€483 milyon kazandı
. Ezeli rakibi Madrid'in arkasında para liginde ikinci konumda Barça.

Üçüncü sırada Manchester United bulunuyor. Barça ve Madrid'e göre €150 milyon daha az kazanmışlar.

Barcelona'nın 2011/2012 sezonunda net karı €48.8 milyon olarak kayıtlara geçmiş. İki yıl önce net borçları €420 milyon olan Barcelona, bunu bu sene €335 milyona kadar indirmiş.

Barcelona'nın iki yıl içerisinde net borcundaki bu azalış FFP'yi çok memnun etti.

Gördüğünüz gibi dev gibi gözüken kulüplerin bile kârları çok yüksek değil veya borç batağına sürüklenebiliyorlar.


0 yorum:

Yorum Gönder