Wembley Demişti Sneijder, Uyarmıştı Wenger, Aslan Durmaz Çeyrek Finale Gider

Yazan: YNWA8 13 Mart 2013 Çarşamba 0 yorum

Ne diyebilirim ki. Türk Telekom Arena'da Schalke'nin döktürdüğü bir maç izlemiştik 1-1 biten. Hatta Galatasaray ucuz kurtuldu demişlerdi. Tur için kimse umutlu bakmıyordu ama Arsenal teknik direktörü Arsene Wenger 2000 yılı UEFA Kupası finalinde karşılaştığı Fatih Terim için açıkça karşı tarafa uyarı da bulunmuştu "Fatih Terim'i tanıyorsam Veltins Arena'da bir numarası olacaktır."

Drobga'ya kornerde bariz bir şekilde faul yapılan ama hakemin göremediği bu faul sırasında boşta kalan topa sert vuran Neustadter, Galatasaray takımını ve taraftarını bir anda ter içinde bırakmıştı. Herkes eyvah derken imparator kameralara gol sonrası gelen görüntüde sadece ofluyordu. İşler sadece biraz zora bindi dercesine. Ama o çoktan hamlesini yapmıştı. Haftalardır direkleri döven ve hatta sosyal medyada "Seviyorsan git söyle" lafını"Atamıyorsan git otur bence" diye değiştirdikleri Hamit bu sefer faul sonrası bir pozisyonda topu alır almaz kaleyi cepheden gördüğü bir pozisyonda uzaktan müthiş bir vuruş ile yine direğe çarpan top sonrası ağlarla buluşturdu. Kimsenin beklemediği bir anda müthiş bir gol attı Hamit ve iki taraf içinde maçı bir anda sıfırladı. Herşey artık eşitti.

İlkyarı bu şekilde bitsin, Schalke çok bastırıyor derken Şampiyonlar Ligi'nde üst üste gol atma rekorunu kendi üstüne almak isteyen Burak Yılmaz müthiş bir uzun top sonrası deparını tamamlayarak kaleci Hildebrand'ın tam önünde topa son anda dokunarak topu ağlar ile buluşturdu ve ilkyarı bitmeden 3 dakika önce Schalke'ye "Şimdi onlar düşünsün" mesajını gönderdi. Tur beş dakika içerisinde Galatasaray'ımızın bulduğu iki gol ile lehimize döndü. 

İlk yarı da Drogba'nın sakatlığı gerçekten korkutmuştu beni. Ama fiziksel olarak en üst seviyede olmadığı için olan sakatlıklarından biriydi bu sadece. İkinci yarı başladığında Schalke çok bastırıyordu ama sebebi Galatasaray top ile çıkarken bariz hatalar yaptı. Çoğu hata da Sneijder'in pas hatalarından kaynaklandı. Bu baskılardan birinde yine çok anlamsız bir gol yendi. Muslera'nın maç boyunca tek hatası bu topu alamaması oldu. Alamayacağı bir topda olabilirdi ama sonuçta Bastos'un golü geldi. 2-2 olmuştu skor ama tur atlayan taraf yine de bizdik bu skor ile. Schalke'ye bir gol daha gerekiyordu tur için. Bu baskıyı birazcık durdurmak isteyen Terim, çok akıllı bir hamle yaparak Sneijder'in yerine oyuna Amrabat'ı aldı ve ayağında top tutan bir futbolcu ile Schalke'nin oyununu birazcık da olsa yavaşlattı. Yavaşlatmasa Semih'i bu maç kaybedebilirdik. Omuz omuza ikili mücadele sırasında koşarken yere düşen Semih'in kafasına, rakip futbolcunun koşarken kramponun çivisi sert bir şekilde isabet etti ama aslanlar gibi yine de kalkıp koşmaya çalıştı ve pozisyonu engellemek istedi. Sonrasında tekrar yere yığıldı. Bu pozisyon bile takım ruhunun, tur inancının ne pahasına olursa olsun bu maçı bize alacağını gösteriyordu. Semih kalkamadığı pozisyon sonrası sedye ile sahayı terketmek durumunda kaldı. Yerine Gökhan Zan oyuna girdi. Semih'in durumunun iyi olduğunu söylediler. Birazcık başı ağrıyormuş sadece. Çok geçmiş olsun Semih Kaya!

Tur için değil Schalke'yi yenmeye geldik dercesine bir mücadele içindeydi aslanlar! Nitekim Schalke bastırmaya, Muslera topları çıkarmaya devam etti. Artık normal süre dolmuş, sadece +5 dakika uzatma oynanacaktı. Ben uzatma dakikalarında sadece Burak Yılmaz - Umut Bulut değişikliğine üzüldüm. Çünkü Umut'un +5 tam dolarken bulduğu golü Burak atsa Şampiyonlar Ligi Gol Krallığı'nda 9 gol ile birinci sıraya yükselecekti. Yani Burak Yılmaz 9, Cristiano Ronaldo 8, Lionel Messi 7 olacaktı.


Ama Umut Bulut'un golü, çoktan sevinmeye başlayan Galatasaray taraftarına bir galibiyet armağanı oldu. Golü kimin attığı önemli değildi. Evet turu beraberlikle değil, galibiyet ile geçmek istedi Galatasaray ve Schalke'nin tüm hakları ile yüklendiği bir pozisyonda Umut, Hildebrand'ı geçerek topu ağlar ile buluşturdu ve "Galatasaray bir kez daha çeyrek finalde!" sesleri ile tüm Türkiye'yi sokaklara döktü.

Dün gece sahada görünmeyen kahramanlar Taffarel, Hasan Şaş, Ümit Davala, Sabri Sarıoğlu ve daha kulübede oturan niceleri sahada değil ama kenarda yürekleriyle, kalp atışlarıyla en az sahadaki 11 aslan gibi yerlerinde heyecan ile oynadılar. Şampiyonlar Ligi'nde bu sene yenilgi yüzü görmeyen Schalke'yi yenen, gruplarda ilk iki maçını kaybedip buna rağmen gruptan çıkan ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkan ilk takım olarak yine bir ilki yaşattılar.

15 Mart da çekilecek olan kuraları bekliyoruz artık. Bu kahramanların hepsine teker teker, tek bir bütün olarak da teşekkürler GALATASARAY!



0 yorum:

Yorum Gönder